İklim değişikliği, nüfus artışı ve kaynakların tükenmesi gibi faktörler, şehirlerin geleceğini şekillendiriyor. Sürdürülebilir şehir planlaması da bu etmenlere uygun olarak planlanarak geleceğe yönelik çözümler sunuyor. Şehirlerin sürdürülebilirlik anlayışı, yeşil altyapıdan, dijital dönüşüme, katılımcı planlamadan, karbon nötr şehirler tasarlamaya kadar birçok alanda şekilleniyor.
Ayrıca, şehirlerin sürdürülebilir planlaması için diğer bir önemli konu kamu özel ortaklıklarıdır. Kamu ve özel sektör işbirliği ile sürdürülebilir şehirler inşa edilerek, kapsamlı bir sürdürülebilirlik planı oluşturulabilir. Kentsel tarım da, şehirlerde gıda güvencesini sağlamak için önemli bir rol oynuyor. Hem ekonomik hem de çevresel açıdan faydaları bulunan bu uygulama, şehirlerdeki yaşam kalitesini de artırıyor.
Buna ek olarak, eski sanayi bölgelerinin yenilenmesi ve kentsel dönüşümler de şehirlerin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor. Sıfır atık, enerji verimli binalar ve yeşil alanlar da sürdürülebilir şehir planlamasının önemli bir parçası. Bu uygulamalar, şehirlerin gelecekte sürdürülebilir bir yapıya sahip olmaları için atılan adımların başında geliyor.
Sürdürülebilir şehir planlamasının geleceği, birçok faktörden etkilenecektir ancak bu alanda yapılan çalışmalar ve uygulamalar gelecekteki şehirlerin sürdürülebilir olmasına büyük katkı sağlayacaktır.
Yeşil Altyapı
Yeşil altyapı, şehirlerin sürdürülebilirliğinde önemli bir role sahip. Yeşil alanlar, şehirlerdeki havanın temizlenmesine ve çevre kirliliğinin azaltılmasına yardımcı olur. Aynı zamanda parklar, insanların doğayla bağını korumalarına ve stresli şehir yaşamından bir mola alarak rahatlamalarına imkan sağlar.
Su havzaları ise, şehirlerdeki su yönetimini önemli ölçüde etkiler. Doğal su kaynakları korunduğunda, şehirlerdeki su sorunları daha az görülür ve su kalitesi daha yüksektir. Yeşil alanların ve su havzalarının korunması, aynı zamanda biyoçeşitliliğin de korunmasına yardımcı olur.
Yeşil altyapı, şehirlerin iklim değişikliğiyle mücadelesinde de önemli bir rol oynar. Ağaçların, bitkilerin ve diğer yeşil alanların gezegenimizi koruyan karbondioksitleri emerek, sera gazı emisyonlarını azaltmaları nedeniyle, şehirlerdeki insanları iklim değişikliğiyle mücadelede destekler.
Üstelik yeşil alanlar, şehirlerin daha yaşanabilir ve estetik olarak güzel hale gelmesine de katkı sağlar. Bu nedenle, şehir planlaması sırasında yeşil alanların ve su havzalarının korunması ve hatta artırılması, çok önemlidir.
Dijital Dönüşüm
Son yıllarda dünya genelinde dijitalleşmenin hızlanması, şehir planlaması için birçok fırsat sunuyor. Şirketler ve hükümetler, nesnelerin interneti, akıllı şehirler, yapay zeka ve diğer teknolojilerle şehirleri daha sürdürülebilir ve verimli hale getirmeye çalışıyorlar.
Nesnelerin interneti (IoT) teknolojileri, akıllı şehirlerin oluşmasında büyük bir rol oynamaktadır. Akıllı ulaşım sistemleri ve akıllı bina sistemleri, nesnelerin interneti teknolojilerinin başarılı bir şekilde kullanıldığı örnekler arasında yer almaktadır. Bu teknolojiler sayesinde ulaşım ve enerji yönetimi, çevre koruma ve güvenlik gibi pek çok alanda daha verimli bir yapı oluşturulmaktadır.
Şehirlerin dijital dönüşümüne öncülük eden birçok girişim bulunuyor. Örneğin, Barcelona, akıllı şehirlerin öncüsü olarak kabul ediliyor. Şehir, hava kirliliği ölçümleri, atık yönetimi ve akıllı bina yönetimi gibi konularda IoT teknolojilerini başarıyla kullanmaktadır. Amsterdam ise, enerji yönetimi, ulaşım planlaması ve yenilenebilir enerji kaynakları gibi alanlarda dijitalleşme konusunda önde gelen şehirler arasında yer almaktadır.
Dijital dönüşüm, sürdürülebilir şehir planlamasında önemli bir rol oynamaktadır. Akıllı şehirler ve IoT teknolojileri, şehirleri daha yaşanabilir ve çevre dostu hale getirerek hem halkın yaşam kalitesini hem de çevrenin korunmasını sağlamaktadır.
Nesnelerin İnterneti (IoT)
Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojileri, şehirlerin akıllı hale getirilmesinde önemli bir rol oynayabilir. Bu teknolojiler sayesinde şehirlerdeki çeşitli sistemler birbirleriyle iletişim kurarak daha verimli bir şekilde çalışabilirler. Örneğin, akıllı ulaşım sistemlerinde kullanılan IoT teknolojileri, trafik akışını ve araç yoğunluğunu izleyerek trafiğin daha akıcı ve daha az stresli olmasını sağlayabilir. Ayrıca, nesnelerin interneti sayesinde akıllı bina sistemleri de kullanılabilir. Bu sistemler, binaların enerji tüketimini izleyebilir ve yönetebilir, böylece enerji tasarrufu sağlanabilir.
Bununla birlikte, nesnelerin interneti teknolojileri, güvenlik açıkları nedeniyle de endişe yaratabilir. Bu nedenle, akıllı şehirler için IoT teknolojileri uygulanırken, güvenlik önlemleri de alınmalıdır. Ayrıca, bu teknolojilerin kullanımı, veri yönetimi ve gizlilik konularında da dikkatli olunmalıdır. Bu sorunlar çözüldüğünde, nesnelerin interneti teknolojileri, sürdürülebilir şehir planlamasının bir parçası olarak çok daha yaygın bir şekilde kullanılabilir.
Akıllı Ulaşım Sistemleri
Akıllı ulaşım sistemleri, nesnelerin interneti teknolojilerinin entegre edildiği kentsel ulaşım sistemleridir. Bu sistemler sayesinde şehir trafiği daha verimli hale getirilirken, insanlar ve araçlar arasındaki etkileşim daha akıcı bir hale getiriliyor.
Akıllı ulaşım sistemleri, trafik akışının takibine olanak veren sensör ağları, yol durumu hakkında bilgi sağlayan kameralar ve hızlı bir şekilde güncellenebilen trafik panolarından oluşur. Bu teknolojiler sayesinde sürücüler, trafik durumunu gerçek zamanlı olarak takip edebilirler ve alternatif rota seçenekleri sunulur. Bu da trafik sıkışıklığını önemli ölçüde azaltır.
Akıllı ulaşım sistemleri, ayrıca toplu taşıma sistemlerini de kapsar. Akıllı kartlar ve mobil uygulamalar sayesinde ulaşım ücretleri önceden ödenebilir ve toplu taşıma araçlarının konumları gerçek zamanlı olarak takip edilebilir. Bu sayede toplu taşıma sistemleri daha erişilebilir ve kullanıcı dostu hale getirilir.
Akıllı Ulaşım Sistemleri Faydaları: |
---|
1. Trafik sıkışıklığının azaltılması. |
2. Alternatif rota seçenekleri sunulması. |
3. Gerçek zamanlı yol durumu bilgisi sağlanması. |
4. Toplu taşıma araçlarının konumlarının takip edilmesi. |
5. Ulaşım ücretlerinin önceden ödenebilmesi. |
Akıllı Binalar
Akıllı bina sistemleri, teknolojinin şehir planlamasında en çok kullanılan alanlarından biridir ve nesnelerin interneti (IoT) teknolojilerinin akıllı bina sistemlerine entegrasyonu, sürdürülebilir şehirlerin oluşmasına yardımcı olmaktadır.
Akıllı bina sistemleri, binaların enerji kullanımını azaltarak karbon ayak izini azaltır ve aynı zamanda zamandan ve paradan tasarruf sağlar. Bu sistemler, bina yalıtımı, ısıtma ve soğutma, aydınlatma, güvenlik, yangın alarmı ve su yönetimi gibi birçok farklı alanda kullanılabilir.
Akıllı bina sistemleri, bina yöneticilerinin bina performansını da gözlemlemesine yardımcı olur. Sensörler ve analitik araçlar, bina performansı hakkında veri toplar ve yöneticilere binaları daha verimli hale getirmek ve işletim maliyetlerini azaltmak için öneriler sunar.
- Akıllı bina sistemleri, hem bina yöneticilerine hem de kullanıcılara birçok avantaj sağlar.
- Binaların enerji verimliliği artırılırken, yapıların güvenliği de sağlanır.
- Akıllı bina sistemleri, şehirlerdeki bina atıklarının azaltılmasına da yardımcı olur.
Avantajlar | Dezavantajlar |
---|---|
Enerji tasarrufu sağlar | Yüksek başlangıç maliyeti olabilir |
İşletme maliyetlerini azaltır | Teknik hatalar risklidir |
Güvenliği sağlar | Veri gizliliği endişeleri |
Zeka Şehirleri
Zeka şehirleri, veri toplama ve analizi yoluyla şehirlerin daha verimli hale getirilmesini amaçlamaktadır. Bu kapsamda, şehirlerdeki trafik akışı, enerji tüketimi, su kullanımı ve atık yönetimi gibi birçok farklı faktör izlenerek veriler toplanmaktadır.
Bu veriler daha sonra analiz edilerek, şehirlerdeki çeşitli sistemlerin, hizmetlerin ve altyapının daha verimli hale getirilmesi için kullanılmaktadır. Örneğin, trafik akışını izleyen sensörler sayesinde, yoğun trafiğin yaşandığı bölgelerde trafik sıkışıklığını önlemek için alternatif güzergahlar önerilebilmektedir.
Zeka şehirleri aynı zamanda, sürdürülebilirlik açısından da oldukça önemlidir. Veri toplama ve analizi sayesinde, şehirlerin daha az kaynak tüketen ve daha az karbon salınımı yapan bir yapıya kavuşması hedeflenmektedir. Bu kapsamda, enerji tüketimi ve karbon salınımı gibi faktörlerin izlenmesiyle, enerji tasarrufu sağlanabilmesi için gerekli adımlar atılabilmektedir.
- Zeka şehirleri, veri toplama ve analizi yoluyla şehirlerin daha verimli hale getirilmesini amaçlamaktadır.
- Veriler, trafik akışı, enerji tüketimi, su kullanımı ve atık yönetimi gibi faktörlerden toplanmaktadır.
- Analiz edilen veriler, şehirlerin sistemleri, hizmetleri ve altyapısı ile ilgili daha verimli çözümler üretmek için kullanılmaktadır.
- Zeka şehirleri, sürdürülebilirlik açısından da önemlidir. Enerji tasarrufu sağlamak için gereken adımlar atılabilmektedir.
Katılımcı Planlama
Katılımcı planlama, şehir planlama sürecinde yerel halkın, sivil toplum örgütlerinin ve işletmelerin etkin bir rol oynayabilmesini ifade eder. Bu model, karar alma sürecinde tüm paydaşların görüş ve önerilerinin dikkate alınmasını sağlayarak daha adaletli ve sürdürülebilir bir şehir planlaması süreci oluşturmayı amaçlar.
Bu yöntem sayesinde, şehirlerde yer alan herkesin ihtiyaçlarının ve taleplerinin daha iyi anlaşılması mümkün olur. Yerel halk, kendi yaşadıkları alanın planlanmasında daha aktif bir rol oynayarak, kentsel gelişimi şekillendirmede söz sahibi olur. Sivil toplum örgütleri ile işletmeler ise, şehirlerin ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan daha sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesi için fikirlerini sunabilirler.
Bu modelin birçok faydası vardır. İlk olarak, katılımcı planlama sürecinde tüm paydaşların fikirleri ve görüşleri dikkate alındığı için, daha adil bir şehir planlaması gerçekleşir. Ayrıca, bu model sayesinde yerel halkın şehirle ilgili yönetime daha fazla katılımı sağlanır ve katılım arttıkça, şehirde yaşayan insanlar için daha iyi bir yaşam kalitesi sağlanır.
- Yerel halkın aktif katılımı
- Sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin dikkate alınması
- İşletmelerin sürdürülebilirlik açısından katkı sağlaması
Faydaları | Örnekleri |
---|---|
Katılımcılığı arttırır | Yerel halkın parkların yerini, öncelikli ihtiyaçları belirlenir. |
Sürdürülebilirlik sağlar | Yerel üretim tesisleri, yerel ürünlerin tercih edilmesi gibi. |
Adil bir şehir planlaması gerçekleşir | Alt gelir grupların beklentileri ve ihtiyaçları belirlenir. |
Karbon Nötr Şehirler
Şehirler, dünya genelinde en fazla sera gazı emisyonlarını oluşturuyor. Bu nedenle, sürdürülebilir şehir planlamasının en önemli parçalarından biri, karbon nötr şehirlerin oluşumudur.
Karbon nötr şehirler, şehirlerin karbon emisyonlarını minimize etmeyi ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Bunun için, şehir planlamasında dikkate alınması gereken bazı adımlar bulunmaktadır:
- Enerji verimli binalar inşa etmek ve mevcut binaları iyileştirmek
- Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesi
- Sıfır karbon ulaşım sistemleri için planlama yapmak
- Atık yönetim sistemlerini geliştirmek
Bunların yanı sıra, yerel idareler de karbon emisyonlarını azaltmak için bazı tedbirler alabilirler:
- Yerel toplulukları, işletmeleri ve sivil toplum örgütlerini karbon ayak izlerinin azaltılmasına katkıda bulunmaya teşvik etmek
- Şehir içindeki yeşil alan ve ormanlık alanları korumak ve arttırmak
- Kentsel gıda sistemlerini teşvik ederek şehir içindeki tarım faaliyetlerini arttırmak
Tüm bu adımlar, şehirlerin karbon emisyonlarını azaltmak için atılacak önemli adımlardır ve sürdürülebilir şehir planlaması için de oldukça önemlidir.
Enerji Verimli Binalar
Enerji verimli binalar, sürdürülebilir şehir planlamasının önemli bir bileşenidir. Binalar, dünya çapında enerji tüketiminin yaklaşık %40’ını oluşturmaktadır. Bu nedenle, enerji tüketimini azaltmak, karbon emisyonlarını ve enerji faturalarını düşürmek için önemlidir.
Bu amaçla, binaların enerji verimliliğini arttırmak için birçok tedbir alınabilir. Bu tedbirler arasında, yalıtım sistemlerinin geliştirilmesi, enerji tasarruflu aydınlatma sistemlerinin kullanımı, çift camlı camlar, güneş enerjisi panelleri, enerji verimli cihazlar gibi faktörler yer alır. Ayrıca, akıllı ev sistemleri gibi teknolojiler kullanılarak, binaların enerji tüketimi daha da azaltılabilir.
Tedbirler | Açıklama |
---|---|
Yalıtım sistemleri | Binaların içindeki sıcak havanın kaybını önlemek için yapılır. |
Güneş enerjisi panelleri | Binaların enerji tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarıyla sağlamak için kullanılır. |
Akıllı ev sistemleri | Binaların enerji tüketimini otomatik olarak kontrol etmek ve azaltmak için kullanılır. |
Binalardaki enerji tüketiminin azaltılması, sadece enerji tasarrufu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bina sakinlerinin daha konforlu bir yaşam sürdürmesine de yardımcı olur. Enerji verimli binalar, sürdürülebilir bir geleceğe doğru atılan önemli bir adımdır.
Sıfır Atık
Atık yönetimi stratejileri, sürdürülebilir şehir planlamasının önemli bir parçasıdır. Sıfır Atık yaklaşımı, atıkların üretimi, toplanması, taşınması, işlenmesi ve bertaraf edilmesi süreçlerinde azaltma, yeniden kullanım ve geri dönüşüme öncelik verir. Bu sayede çevre kirliliği ve kaynak tükenmesi önlenerek, doğal kaynakların daha verimli kullanılması sağlanır.
Şehirlerde atık yönetimi, halkın bilinçlendirilmesi, geri dönüşüm tesislerinin kurulması, atıkların ayrıştırılması ve geri dönüştürülmesi gibi pek çok unsuru içerir. Sıfır Atık yaklaşımıyla bu unsurlar daha da geliştirilerek, atıkların en aza indirilmesi hedeflenir. Bu sayede, çöp miktarı ve bertaraf etme maliyetleri azaltılırken, atıkların yeniden kullanılması sayesinde ekonomik getiriler de elde edilir.
- Sıfır Atık yöntemiyle atık miktarı azalır
- Çevre kirliliği önlenir
- Doğal kaynaklar daha verimli kullanılır
- Bertaraf maliyetleri azalır
- Geri dönüşüm sayesinde ekonomik getiriler elde edilir
Sıfır Atık yaklaşımının başarılı bir şekilde uygulanması için, yerel yönetimlerin, işletmelerin ve halkın işbirliği yapması gereklidir. Sürdürülebilir şehir planlamasında atık yönetimi stratejileri önemli bir yere sahiptir ve sıfır atık hedefi, bu stratejilerin en önemlilerinden biridir.
Dönüştürme ve Yenileme
Eski sanayi bölgeleri, yapılar ve boş arsalar, şehir planlamasında büyük bir potansiyele sahiptir. Yenileme ve dönüştürme projeleri, bu alanları çekici ve faydalı hale getirerek, şehrin estetiği ve ekonomisi üzerinde olumlu etkisi olabilir.
Bu alanlardaki yenileme projeleri, özellikle yaşlı ve atıl olan binaların yeniden kullanımına odaklanabilir. İlginç mimari, çevre dostu ve erişilebilir konut birimleri, ticari ve endüstriyel binalar, sanat galerileri ve kültür merkezleri, yeniden yapılanma projelerinin birkaç örneğidir.
Bunun yanı sıra, bu alanlar yeşil ışık alan start-up’lar için de bir fırsat sunabilir. Atıl endüstriyel binaların yenilenmesiyle birçok iş modeli ve girişimci için uygun bir ofis veya iş yeri oluşturulabilir. Bu projeler, şehirlerde yaratıcı endüstrilerin büyümesine de destek olabilir.
Yenileme projeleri yapılırken, çevre dostu ve sürdürülebilir malzemelerin kullanımı öncelikli olmalıdır. Ayrıca, projelerin toplumda kabul görmesi ve yerel halkın ihtiyaçlarına cevap vermesi de önemlidir. Bu nedenle, yerel sivil toplum örgütleri ve işletmelerin projelerde aktif bir şekilde yer alması ve fikirlerinin alınması gerekir.
Bu şekilde, eski sanayi bölgeleri ve atıl alanlar, şehirlerde yenilikçi ve çekici alanlar haline gelebilir ve yerel ekonomiyi canlandırabilir.
Brownfield Yenileme
Brownfield yenileme, kirlenmiş endüstriyel bölgelerin yenilenmesi ve kurtarılması anlamına gelmektedir. Bu tür alanlar, genellikle yapısal parçalanma, bozulma ve toprağın kirlenmesi gibi sorunlarla karşı karşıyadır. Bu nedenle, bu bölgelerde yenileme çalışmaları oldukça önemlidir.
Brownfield yenileme projelerinde hedef, toprağın kirliliğini gidermek, yapıları onarmak veya yıkıp yeniden inşa etmek, alanın çevresindeki doğal kaynakları korumak ve insanların bu alanlarda yaşamasını sağlamaktır. Bu projeler, atıl durumda kalan bölgelerin canlandırılması ve yeni iş olanaklarının yaratılması açısından da büyük bir öneme sahiptir.
Brownfield yenileme, genellikle çok yönlü bir yaklaşım gerektirir. Yenileme projelerinde, çevresel koruma, şehir planlaması, ekonomik kalkınma ve toplumun katılımı gibi birçok faktörün dikkate alınması gerekmektedir. Bu bağlamda, şirketler ve yerel yönetimler tarafından ortaklaşa çalışmalar yürütülerek başarılı bir brownfield yenileme projesi gerçekleştirilebilir.
Projenin amacı, kirlilik sorunlarını çözmek, bölgenin çekiciliğini artırmak, yeniden canlandırmak ve sürdürülebilir bir gelecek için örnek bir model oluşturmak olmalıdır. Bu nedenle, brownfield yenileme projeleri, sürdürülebilir şehirlerin inşası için önemli bir adımdır.
Kentsel Dönüşüm
Kentsel dönüşüm, sadece fiziksel bir yeniden yapılanmayı değil, tarihi ve kültürel dokunun korunmasını da içeren bir süreçtir. Bu süreçte eski yapılar modernize edilirken, tarihi ve kültürel değerler göz önünde bulundurularak yenilenmesi sağlanır. Bu sayede, şehirlerdeki tarihi dokunun korunması, turizmin geliştirilmesi ve şehir kültürünün canlanması amaçlanır.
Bununla birlikte, kentsel dönüşümün doğru bir şekilde yapılabilmesi için yerel halkın, sivil toplum örgütlerinin ve şehir planlaması uzmanlarının birlikte çalışması gerekmektedir. Ayrıca, doğru bir yasal düzenleme ve finansal destek de dönüşüm sürecinde oldukça önemlidir. Kentsel dönüşümün hedefi, şehirlerin güvenli, sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam alanı olabilmesi için gereklidir.
Kamu-Özel Ortaklıkları
Kamu-Özel Ortaklıkları, sürdürülebilir şehirlerin inşası için önemli bir işbirliği modelidir. Bu modelde, kamusal otoriteler ve özel sektör işletmeleri bir araya gelerek sürdürülebilir şehirlerin inşası için finans, yönetim ve operasyonel kaynakları paylaşırlar. Bu işbirliği sayesinde, projelerin daha etkilive hızlı bir şekilde uygulanması sağlanabilir.
Kamu-Özel Ortaklıkları, çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik hedeflerinin gerçekleştirilmesinde de etkili bir rol oynar. Bu model sayesinde, çevre dostu teknolojilerin kullanımı teşvik edilir ve insanların yaşama kalitesini artıracak sosyal projeler hayata geçirilir. Öte yandan, ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanması için finansal kaynakların etkin bir şekilde kullanımı da Kamu-Özel Ortaklıklarının önemli bir amacıdır.
- Kamu-Özel Ortaklıkları sayesinde sürdürülebilir şehir planlaması projelerinin finansmanı kolaylaşır ve projeler daha hızlı bir şekilde hayata geçirilebilir.
- Bu model, özel sektörün teknik bilgi, deneyim ve kaynaklarından faydalanarak daha etkili çözümler üretmede ve projelerin daha sürdürülebilir hale getirilmesinde de etkili olabilir.
- Kamu-Özel Ortaklıkları, yeni istihdam olanakları yaratabilir ve sosyal projelerin hayata geçirilmesinde de etkili bir rol oynayabilir.
Kısacası, Kamu-Özel Ortaklıkları sürdürülebilir şehirlerin inşası için önemli bir işbirliği modelidir. Bu model sayesinde finansman, yönetim ve operasyonel kaynaklar ortaklaşa kullanılarak daha etkili ve sürdürülebilir çözümler üretilebilir.
Kentsel Tarım
Kentsel tarım, günümüzde giderek önem kazanan ve sürdürülebilir şehir planlamasının bir parçası olarak değerlendirilen bir konudur. Şehirlerde tarımın teşvik edilmesi, sürdürülebilir gıda üretimi ve tüketiminin sağlanması anlamına gelmektedir. Kentsel tarım, çeşitli yöntemler kullanılarak gerçekleştirilebilir.
Balkonlarda, teraslarda, bahçelerde, çatılarda ve boş arazilerde tarım yapmak mümkündür. Bunun yanı sıra, şehir içindeki yeşil alanların da tarım için kullanılması mümkündür. Kentsel tarımın en büyük avantajlarından biri, gıda üretiminin yerel piyasalara sağladığı katkıdır. Böylece, şehirlerde yaşayan insanlar daha temiz, daha taze ve daha sağlıklı gıdalar tüketebilirler.
Kentsel tarımın bir diğer avantajı, şehirlerin gıda güvencesini sağlamasıdır. Özellikle kriz dönemlerinde, kentsel tarım sayesinde şehirlerin kendi gıda ihtiyaçlarını karşılamaları mümkün olabilir. Bu da, şehirlerin dışarıya olan bağımlılığını azaltır ve ekonomik olarak daha güçlü bir pozisyonda olmalarını sağlar.
Tabii ki, kentsel tarımın olumsuz etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle şehirlerde tarım için kullanılan su ve diğer kaynakların dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra, şehirlerin fiziki altyapısının planlanması, yönetilmesi ve denetlenmesi gibi konularda da ciddi bir çalışma gereklidir.
Genel olarak, kentsel tarım, şehirlerin sürdürülebilirliği açısından son derece önemlidir. Hem ekonomik açıdan hem de sağlık açısından büyük katkılar sağlayan kentsel tarımın teşvik edilmesi, sürdürülebilir şehir planlamasının bir gerekliliğidir.